🎰 MistyCasino’a Giriş Yapmak İçin Tıkla!

Parti başkanı olmak ister misiniz?

  • Konbuyu başlatan Marsbahis
  • Başlangıç tarihi
M

Marsbahis

Administrator
Yönetici
42 yıl önce pazar gününe denk gelen 1983’ün 6 Kasım’ında 12 Eylül askeri müdahalesi sonrasındaki ilk genel seçimler yapıldı.. Seçimlere Millî Güvenlik Konseyi’nin izin verdiği üç parti katıldı. MGK’nın seçime girmesine izin verdiği siyasi partiler, darbecilerin iki buçuk partili bir siyasi partiler düzeni isteğini gösteriyordu.. O seçim sonuçları öyle de oldu nitekim ama öngörülen sıralamadaki yanılgıyla... Buçuk parti olacağı varsayılan Turgut Özal liderliğindeki Anavatan Partisi, 400 kişiden oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 211 milletvekili çıkartarak tek başına iktidar, Özal da başbakan oldu...

O seçimden sonra su gibi akan yıllarda da Türk siyasal yaşamında epey bir değişiklik gerçekleşti. Başka partiler kuruldu, referandumla siyasi yasakları kalkan,12 Eylül 1980 öncesinin liderleri, başbakan; cumhurbaşkanı oldular. Daha sonrasında da hepsi siyasi tarihe karıştı...Yeni partiler, yeni liderler geldi.. Seçmen iradesiyle yine ezberler bozuldu... Başarılı olup zirveyi yakalayanlar ülke yönetiminde ve iddialarını sürdürüyor.. Partileri de öyle.... Bu süreçtekurulup kapanan partileri ya da unutulup giden siyasi aktörleri anımsayan bile yok...

***

Bu gerçekliğe rağmen, ülkenin siyaset manzarasına bakıldığında ise özellikle son yıllarda bir parti kurma furyasıdır gidiyor... Ya da tam anlamıyla bir siyasi enflasyon durumu... Elbette siyasette çok seslilik, renklilik demokrasinin gereği, siyasi figürlerin yeni bir iddia ve arayışla ortaya çıkmaları da doğal ama bu bir o kadar da soru işaretleri içeren bu durum. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kayıtlarına göre; Türkiye’de halen faaliyette 189 siyasi parti var… Sadece 2023 ve 2024’te kurulan siyasi parti sayısı59... 2023’te 26 parti kurulmuş, yani ay başına ikiparti, hatta daha fazla düşüyor… 2024’te ise bu sayı 33’e çıkarak bir önceki yılı solladı.. 2025’in başından bu yana kurulanların sayısı ise on ayda 27’yi bulmuş durumda. Neredeyse ay başına üç parti ve o da şimdilik... Kurulanlar arasında matruşka gibi birbirlerinin içinden çıkmış, birbirinin benzeri partiler de var ve onların başındakiler tanıdık bildik isimler, hatta söylemlerde örtüşmeler bile söz konusu ama çoğunluk, daha ziyade, adı sanı pek fazla bilinmeyen kişi ya da kişilerden oluşuyor. Vatandaşa sorsan bu partilerin çoğunun adını, logosunu dahi bilmez, genel başkanlarını hiç tanımaz... Mesela; 2023’teki Sancak, As, Sağduyu, Ayyıldız, Güzel, Doğru, Ocak, İşçinin Kendi, Devlet, Umuda Yürüyüş, Demokrasi Zamanı, Altın Çağ, Ebedi Nizam ya da 2024’teki Kutlu, Anka, Son, Denge, Sağ partileri gibi... 2025’in onaylık sürecinde bunlara eklenen partilerin bazıları da şunlar: Karar, Bizim, Kızıl, Dost, Aklı Selim Gençler, Anadolu Çınarları, Toprak, İnsanca Yaşam, Zirve Yolu...

***

Bunlar da şimdilik. Birçok isme odaklı konuşulan ama henüz netleşmeyen ya da düşünce aşamasında olan daha başka parti kurulma olasılıkları da söz konusu. Peki, ne oldu da son yıllarda ülkede siyasetin cazibesi pik yaptı? Birden bu kadar çok siyaset heveslisi çıktı, çıkıyor? Bu sadece ittifak sisteminin yarattığı doğal bir sonuç, iktidar veya muhalefet bloklarının 50 artı 1 hesaplarına dönük oyunlar, kurgular mı? Yoksa hem iktidar hem muhalefet kanadındaki gelişmeler ile geçmişteki pazarlık ve bu yolla parlamentoya kolaylıkla girme örneklerinin siyaset sevdalılarını daha da cesaretlendirmesi mi? Yanıt hepsi de. Kazan kazan durumu. Nitekim somut örneklerini de gördük fazlasıyla... Normal şartlarda olamayacak bazı partiler bugün parlamentoda, birçok isim de milletvekili koltuklarında... Siyaset çiledir, sabır işidir; iddian, inancın, ufkun, projen olacak gibisinden klasik anlamdaki tanımı falan da şimdilerde hikâye. Elbette bu yolda yürüyenler de yok değil ama çektikleri zorluklar, performansları da ortada... Yine parti kurma ivmesini, hevesini artıran bir başka etken de siyaset yapma zemini, adresi bulamama durumu… Birçok isim bu yüzden partilerinden ayrılıp yeni bir arayışa, umuda yöneldi, yöneliyor malum... Ancak bir de nüfuz ticareti ve geçmişte örnekleri görüldüğü gibi kıraathane ya da kumarhane gibi kirli işlerde kullanılma niyeti de olabiliyor. Falanca partinin ilçe başkanlığı diye tabela asıldığında pek kimsenin dokunamayacağı zannediliyor genelde...

Yani parti kurmak o kadar kolay ki; toplarsın en az 30 Türk vatandaşını, bunların siyaset yapma manileri yoksa, daha evvel dolandırıcılık, sahtecilik bilmem ne gibi suçlardan yargılanmış, ceza almamışsa, götürür teslim edersin dilekçeyi,onayını alırsın... Paran varsa da tabelayı asarsın...Sende olursun bir anda parti başkanı...
 
Geri
Üst